DEVLETİN İTİBARINI YERLE BİR ETTİN!

Paylaş:
Paylaş:

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Memleket Buluşmaları kapsamında Kocaeli’nde yurttaşlarla bir araya geldi. Esnaf ve yurttaşlarla bir araya geldikten sonra basın toplantısı düzenleyerek basın mensupları ile buluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kronometre sıfırlandı” çıkışına sert bir şekilde yüklenen İnce: “Ne ÖSYM’ye güvenen var, ne TÜİK’e güvenen var, ne Merkez Bankası’na güvenen var. Gençlerin umudunu sıfırladın, herkes yurt dışı hayali kuruyor. Eğitimi sıfırladın, tarımı sıfırladın, paraları sıfırladın.” dedi. Açıklamalarında iktidara ve 6’lı masaya yüklenen İnce sözlerine şöyle devam etti:

Seçime pek bir şey kalmadı, 103 gün sonra. Dün Erdoğan’ın bir açıklaması var: “Kronometreyi sıfırladık 2018’de” diyor. Yani üçüncüye aday olmasıyla ilgili konuşuyor. Kronometreyi sıfırladık, diyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Yeni bir devlet mi kurdun da kronometreyi sıfırladın? Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden mi kurdun? Ama sıfırladığın çok şey var biliyorum. Liyakati sıfırladın, liyakat diye bir şey yok Türkiye’de. Yazılıda 90 alan 40 alıyor mülakatta, eleniyor. Hukuku sıfırladın, adaleti sıfırladın, sokakta bir Allah’ın kulu mahkemelere, yargıya güvenmiyor. Hazineyi sıfırladın, eksi bakiye. Devletin itibarını yerle bir ettin. Devletin hiçbir kurumuna güven kalmadı. Ne ÖSYM’ye güvenen var, ne TÜİK’e güvenen var, ne Merkez Bankası’na güvenen var. Gençlerin umudunu sıfırladın, herkes yurt dışı hayali kuruyor. Eğitimi sıfırladın, tarımı sıfırladın, paraları sıfırladın, bütün bunları sıfırladığın doğru. Ama kronometreyi sıfırlama hakkı sana verilmez. Kronometre sıfırlanmadı, maç bitmedi ama sen uzatmaları oynuyorsun. Seçimde sıfırlanacaksın bunu hepimiz biliyoruz.

YSK ÜYELERİNİ DE UYARIYORUM BUNUN VEBALİ VARDIR

Sayın Bahçeli 2014’te seçilince Sayın Erdoğan, “Bu Cumhurbaşkanı anayasaya uymuyor, bari anayasayı cumhurbaşkanına uyduralım.” dedi. 2017 değişikliğiyle anayasa cumhurbaşkanına uyduruldu. Partili bir Cumhurbaşkanımız oldu artık. Hem parti başkanı hem Cumhurbaşkanı. Fakat 2017’deki değişiklikte bir şey unutulmuş. Bakın 2007’de Sayın Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi. Ama 2012’de 19 Ocak’ta bir değişiklik yapıldı. Aynen açık açık şu yazıldı: “Cumhurbaşkanı 7 yıllığına seçilir ve 1 kere seçilir.” Altını kalın kalemle çizdiler. 2017’deki değişikte çok net: “Cumhurbaşkanı kendisi feshederse Meclis’i üçüncüye seçilemez, ikinciye seçilemez.” Parlamentonun gitmesi lazım. Muhalefet buna ses çıkarmıyordu, bu muhalefet zaten Erdoğan sevicidir. Eğer Erdoğan’ın illa aday olmasını istiyorlarsa sayıyı 360’a tamamlamalılardır. Meclis, seçime götürmelidir. Yoksa aday olamaz. “E biz buna aday olamaz dersek mağdur olur.” Böyle siyaset olmaz. Mağdur olur, oyu artar-azalır, bilemem. O ayrı bir iş. Önemli olan anayasaya uymaktır. Herkesi uyarıyorum baştan. YSK üyelerini de uyarıyorum: “Bunun vebali vardır.” Gün döner, hesap döner, bunun hesabını verirsiniz. Anayasayı ihlal suçlamasıyla suçlanırsınız. Bunun vebali var. Bu şartlarda aday olamaz, mümkün değil. “Efendim biz bunu komisyon raporuna yazdık.” Komisyon raporuna yazman, yönetmelik çıkarman, yasa çıkarman, genelge çıkarman işe yaramaz. Normlar hiyerarşisinde en üstte ‘anayasa’ vardır. Anayasaya uygun mu değil mi? Anayasaya uygun değil. Yaptığınız işi düzgün yapmamışsınız. Zamanında eksik yapmışsınız. Anayasaya uymak hepimizin görevidir, hepimizin sorumluluğudur. Bunun vebali var, tekrar uyarıyorum. Kimi uyarıyorum?

PARSEL PARSEL SATIN ALMIŞLAR ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİ

İktidar böyle anayasa tanımaz. Karşı tarafa bakıyorum: “Devrim kanunlarını kaldıracağız.” diyenler var. “Türklüğü yok edeceğiz.” diyenler var. En son Atatürk’e ve İsmet Paşa’ya “faşist” diyen CHP Milletvekili var. Sonra utanmadan tweetini siliyor. Düşünebiliyor musunuz, kıyamet alameti bunlar ya. Muharrem İnce CHP’den istifa etmiş. CHP Milletvekili Atatürk’e ve İnönü’ye “faşist” diyor. Utanmadan bu adamı milletvekili yapıyorlar ya. Tekrar listeye koyarlarsa da şaşırmam! Atatürk’e “faşist” diyenler, “kefere” diyenler, “Dersim katliamcısı” diyenler, “Mustafa Kemal” diyenler, FETÖ’cüsü, PKK’lısı, Atatürk düşmanları ne kadar varsa hepsi dolmuşlar içeriye. Parsel parsel satın almışlar Atatürk’ün partisini. Yazıklar olsun ya! Hele o milletvekillerine, size sesleniyorum görev başındaki milletvekilleri size! 90 taneniz listeye giremeyeceksiniz! Bak yaz, yazdım baştan. 90’ınız listeye giremeyeceksiniz. Şimdi gıkınızı çıkarmıyorsunuz ya yeniden listeye girmek için, sakın ha listeye konulmadığını zaman konuşmayın. Ya şimdi konuşun ya da hep susun. Onun için gençlerin umudunu sıfırlayan, paraları sıfırlayan, hazineyi sıfırlayan, liyakati sıfırlayan, tarımı, eğitimi sıfırlayan Erdoğan gitmeli ama bu 6’lı Masa da gelmemeli. Bunlarla da bir karanlığa sürüklenir Türkiye. Tarikatları eğitimlere verecekmiş, Türklüğü kaldıracakmış, Devrim Yasalarını yok edecekmiş, kafaya bakın! “Sığınmacıları gönderemezsin.” diyor. Erdoğan’la da olmaz Erdoğan’ın eskileriyle de olmaz. Türkiye’ye yepyeni bir umut lazım, yeni bir söylem lazım, yeni bir duruş lazım. Memleket Partisi; “Ne Sağdan Ne Soldan Atatürk’ün Yolundan” diyen bir parti. Memleket Partisi hazine yardımı olmayan, belediye yardımı olmayan, müteahhit yardımı olmayan, gönüllülerin kaynaklarıyla ayakta duran, tertemiz pırıl pırıl bir parti. İnşallah önümüzdeki seçim sürecinde çok daha yüksek oy oranlarına ulaşacağız diyorum.

Yaptığı değerlendirmelerden sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan İnce:

Aday olacak mısınız yoksa 6’lı Masadan birini mi destekleyeceksiniz? Sorusuna;

“Aday olacağız evet. Memleket Partisi’nin yakında üyelerinin önüne sandık koyacağız. Cumhurbaşkanı adayını üyeler seçecek. Ben de aday adaylarından biri olacağım. 100 bin imza ile aday olabiliyoruz biz tabii. Hem hazine yardımı almıyoruz hem de bir trilyona yakın, bir milyona yakın devlete para vereceğiz aday olmak için.” dedi.

6’lı Masa “Muharrem Bey bizim adayımız ol.” talebinde bulunsa ne cevap verirsiniz? Sorusuna;

“Olmayacak duaya âmin diyorsun. Ben olmayacak duaya âmin demem. Ben dolar 4 lirayken aday oldum, Erdoğan’ı salladım. O zamanlar kendine güvenmeyenler 19 TL olunca kendine güvenmeye başladı. Ben dolar 4 lirayken Erdoğan’ı titrettim! Şimdi o olanaklar bende olsa yüzde 65 ile alırım seçimi.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu aday gösterilirse tahminleriniz nasıl olur? Sorusuna;

“Bilemiyorum, 6’lı Masanın adayı kim olur hiç ilgilenmiyorum. Ama kim olursa olsun ama bir an önce açıklasınlar. Bak ben çok geç açıklanmış birisi olarak söylüyorum; 51 gün kala aday oldum. Yetmedi bana zaman, onun için geç kalıyorlar. Yani 15 Mayıs’ı beklemesinler, 14 Mayıs’tan önce açıklasınlar diyorum. Seçimden sonraya bırakmasınlar aday açıklamayı. Bir an önce açıklasınlar, diyorum.” dedi.

Kendi partinizde kuracağınız sandıktan başka bir aday çıkarsa ne yapacaksınız? Sorusuna;

“Başım üstüne, hemen genel başkanlığı da ona devredeceğim. Adayımız da o olacak, ben de mikrofonu alıp ona çalışacağım.” dedi.

6 Genel Başkanın Cumhurbaşkanı’nı yönetmesi metodu hakkındaki düşünceleriniz? Sorusuna;

“Partili cumhurbaşkanıdır Erdoğan. Partili Cumhurbaşkanı olmamalıdır. Cumhurbaşkanı partili olmamalıdır. Ben de seçilirsem memleket Partisi’nden istifa edeceğim. Partili Cumhurbaşkanı olmaz, doğru değil. Ama parti başkanının emrinde Cumhurbaşkanı da olmaz. Ya böyle bir şey olabilir mi? Sizi aday yaptılar 50+1 aldınız, seçildiniz. Gültekin Uysal imza at, Kemal Kılıçdaroğlu imza at, Meral Akşener imza at, Cumhurbaşkanı görev yapsın. Böyle Cumhurbaşkanı olur mu? Sekreter mi bu? Partili Cumhurbaşkanı da olmaz, parti başkanının emrinde Cumhurbaşkanı da olmaz.” dedi.

6’lı Masanın açıklayacağı aday, aynı şekilde sizin gibi yalnız bırakılırsa destekçisi olur musunuz? Sorusuna;

“Bence yalnız bırakmazlar, hatırla bak o günleri. 2018’de İYİ Parti, 15 CHP milletvekiline muhtaçtı o zaman. CHP 15 milletvekili verdi İYİ Parti’ye. Peki Meral Hanım’a “Sen aday olma, Muharrem İnce’yi destekle.” dediler mi? Demediler dikkatinizi çekerim. “Muharrem İnce’ye destek ol, sana 15 milletvekili verdik. Bizim oyumuz daha fazla.” demediler. Bugün kendileri için diyorlar. Ama hesapları yine yanlış, yine yanlış hesap yapıyorlar. O günler iyi düşünün. Muharrem İnce’nin kazanmasını isteselerdi Sayın Akşener’e “Sana destek olduk, sen de gel bizim Cumhurbaşkanı adayımızı destekle.” derlerdi değil mi. Çünkü Muharrem İnce’nin kazanmasını istemiyorlardı ki.” dedi.

Vatandaşların en çok şikâyet ettikleri konu nedir? Sorusuna;

“Hayat pahalılığı. Herkes, tek konu var: kiralar ve hayat pahalılığı. Başka hiçbir konu yok. Önceden çok farklı konular gelirdi. Cumartesi günü Yozgat’taydım. Ondan önce Bolu’da, Düzce’deydim. Devamlı geziyorum ben Türkiye’yi, devamlı sokaklardayım. Hayat pahalılığı, kiralar… Başka bütün konular unutulmuş.” dedi.

Kocaeli’ne, Gebze’ye 2 gün vakit ayırıyorsunuz. Bu özel bir ilgi mi ve olası iktidarınızda Gebze’ye 82. İl unvanını verir misiniz? Sorusuna;

“Şimdi düşünün yani Gebze il olsa büyükşehir olur yani bırak böyle il olmayı. Sonra benim hemen komşum, memleketim. Geçmişte Yalova, Kocaeli’nin bir kazası biliyorsunuz. O kadar komşuluk hakkımız var ya, olsun o kadar. Bizim şu anda parlamentoda çoğunluğumuz yok. Ama hemen komşu ilin Yalova Milletvekili Özcan Özcan partimizin üyesidir, partimizin milletvekilidir. Yarın Gebze’nin il olması için bir kanun teklifi verecek. Yarın onu verecek, takdir genel kurulun, milletvekillerinin.” dedi.

Seçilirseniz neler yapacaksınız? Sorusuna;

“Yani önce yapmayacaklarımı anlatayım. 1, rektör atamayacağım, üniversitelere bırakacağım onu. 2, Yüksek Yargıç atamayacağım. Yargıçlara bırakacağım, anayasa mahkemesini ve diğerleri. 3, bütçe hakkını meclise geri vereceğim. 4, TOKİ son öğrencinin yurt sorununu çözene kadar sadece yurt yapacak. Gençlerden iletişim vergisi almayacağız. Gençlerin bilgisayarı, tableti, interneti ucuz olacak. Çobanların sigortasını devlet ödeyecek. Gençler yurt dışı vize kuyruklarında gezmeyecek. Bütün bunları yapacağız. Seçim beyannamemizde 100 günde yapacaklarımızı yakında basının karşısına çıkıp açıklayacağız.” dedi.

Seçim güvenliği hakkında düşünceleriniz? Sorusuna;

“Seçim güvenliğiyle alakalı 6’lı Masaya çağrıda bulunduk. Dedi ki: “Bütün partileri çağırın 200 bin sandığı paylaşalım.” Onlar diyor ki: “Biz hallettik, hallediyoruz.” Vallahi yalan, billahi yalan. 2018’de de bana öyle söylemişlerdi. 12.843 sandığa gözlemci koymamışlardı. Şu anda Ağrı’daki, Hakkari’deki, Erzurum’daki, Konya’daki, Şanlıurfa’daki sandık gözlemcilerinin listesini açıklasınlar o zaman. Tekrar iş birliği çağrısı yapıyorum. Adaylık için iş birliği çağrısı yapmıyorum, sandık için sandık güvenliği için.” dedi.

Gebze Ticaret Odası Başkanı ile sizin ortak özellikleriniz var. Bu ziyarette, partinize davet edecek misiniz? Sorusuna;

“Şimdi bir nezaket ziyaretine gidiyorum, nezaketsizlik olur. Gelirse çok mutlu olurum tabii ki ama böyle ziyarete gidip orada da “gel bizim partimize” demek nezaketsiz bir davranış olur, doğru olmaz. Gelirse çok mutlu olurum ama bu herkesi bekliyorum ben partiye, herkesi bekliyoruz. Ben beklemediklerini söyleyeyim: Atatürk düşmanlarını istemiyorum, yurtlarda çocuklara tecavüz edilenlerin onların oylarını istemiyorum, ayrımcılık yapanların oylarını istemiyorum. Geri kalan herkesi istiyorum, ben sizi de bekliyorum partiye. Ama hem evine gidip sana kapısını açan insana, gel benim partimi demek şık olmaz.” dedi.

Önceki yazı
BU İKTİDAR, 21 YIL İÇİNDE VERDİĞİ SÖZLERİN HİÇBİRİNİ TUTAMADI
Sonraki yazı
HARAM YİYENLER İLE HELAL YİYENLERİ AYIRMAK İSTİYORUZ!

Hızlı Menü

Son Haberler